Koray
New member
TDK Sözlüğe Atıf: Bir Kaynağa Yalnızca “Kaynak” Olarak mı Bakmalı, Yoksa Toplumsal Dinamiklerle Birlikte mi Okumalı?
Sevgili forumdaşlar,
Bugün size sıradan gibi görünen ama aslında içinden çıktığımız toplumun aynası olan bir konuyu açmak istiyorum: TDK sözlüğe nasıl atıf yapılır? İlk bakışta teknik, akademik, hatta biraz sıkıcı bir mevzu gibi durabilir. Ama işin içine toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet kavramlarını kattığımızda, mesele bambaşka bir boyut kazanıyor. Çünkü hangi kaynağa nasıl atıf yaptığımız, aslında hangi bakış açısını meşru kabul ettiğimizle yakından ilgili.
Erkeklerin Analitik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı: “Formatı Söyle, Uygulayalım Gitsin”
Çoğu erkek forumdaş bu konuda hemen analitik bir yere konumlanıyor. “TDK’ya atıf yapacaksak, APA mı kullanıyoruz, MLA mı? Bana bir format verin, ben uygularım.”
Bu yaklaşımda mesele, teknik doğruluğu sağlamak ve bir “sistem kurmak.” Onlara göre asıl mesele, okuyucuya güvenilir bilgi sunmak ve kaynağı en doğru şekilde göstermek. Çok haklılar da. Ama burada işin toplumsal yanını çoğu kez görmezden geliyorlar.
Çünkü sadece “nasıl atıf yapılır” sorusu teknik bir mesele değil. Aynı zamanda “hangi sözlük, hangi kelimeyi nasıl tanımlıyor ve bu tanım kimin dünyasını merkez alıyor” sorusu da var. İşte tam bu noktada devreye kadın forumdaşların duyarlılığı giriyor.
Kadınların Empati ve Toplumsal Etki Odaklı Yaklaşımı: “Ama Bu Tanımlar Kimi Dışlıyor?”
Kadın forumdaşlar çoğunlukla meseleyi şu yönden görüyor:
“Evet, TDK’ya atıf yapalım ama TDK’nın tanımlarında kimi öne çıkarıp kimi görmezden geldiğini de konuşalım. ‘Kadın’ kelimesini nasıl tanımlıyor? ‘Aile’ kelimesinde hangi kalıpları meşru kılıyor? Çeşitliliği kapsıyor mu?”
Bu sorular, atıf meselesini yalnızca teknik olmaktan çıkarıp toplumsal bir tartışmaya çeviriyor. Mesela “kadın” tanımı yalnızca biyolojik bir perspektiften yapılmışsa, toplumsal roller ve çeşitlilik eksik kalıyor. “Aile” tanımı yalnızca heteronormatif bir yapı üzerinden kurulmuşsa, farklı yaşam biçimleri dışlanıyor.
Dolayısıyla kadın forumdaşların bakışı, bize şunu hatırlatıyor: TDK’ya atıf yaparken sadece kaynağı göstermek yetmez, aynı zamanda kaynağın dilini, sınırlarını ve toplumsal adalet açısından eksikliklerini de tartışmak gerekir.
Sosyal Adalet Boyutu: Kaynakları Eleştirel Okumak
Bir sözlüğe atıf yapmak, yalnızca “bakın bu kelimenin anlamı burada yazıyor” demek değildir. O atıfla birlikte biz, bir bakış açısını meşrulaştırıyoruz. Eğer o bakış açısı dışlayıcı, tek yönlü veya toplumsal çeşitliliğe duyarsızsa, biz de farkında olmadan o duyarsızlığı çoğaltmış oluyoruz.
Burada mesele şu: Atıf yaparken aynı zamanda eleştirel bir şerh koyabilir miyiz? Yani şunu diyebilir miyiz:
“TDK, bu kelimeyi böyle tanımlıyor, ama bu tanımın toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik açısından eksikleri var.”
İşte sosyal adalet tam da bu noktada devreye giriyor. Atıf yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda hangi dünya görüşünü yeniden ürettiğimizle ilgili bir seçimdir.
Forumda Tartışmayı Alevlendirecek Sorular
– Sizce TDK’ya atıf yaparken tanımların toplumsal boyutunu da dikkate almak gerekir mi?
– Bir akademik çalışmada, TDK’nın tanımının yanına alternatif tanımlar (feminist sözlükler, queer literatür, sosyolojik açıklamalar) eklemek sizce adil bir yaklaşım olur mu?
– Erkek forumdaşlar, siz teknik doğruluk açısından atıf formatını öne çıkarırken, bu toplumsal tartışmaya nasıl bakıyorsunuz?
– Kadın forumdaşlar, siz empati ve kapsayıcılık perspektifini merkeze alırken, teknik doğruluk kısmını göz ardı ettiğinizi düşünüyor musunuz?
Çeşitlilik ve Çok Sesliliğin Önemi
TDK, resmi bir kurum olarak standart bir dil ve tanım çerçevesi sunuyor. Ama dil dediğimiz şey, tek bir otoritenin kararına indirgenemez. Dil yaşayan, değişen, çeşitlenen bir organizmadır. Toplumda farklı gruplar, farklı deneyimler ve farklı yaşam biçimleri olduğu sürece tek bir tanım herkese yetmeyecektir.
Bu yüzden atıf yaparken TDK’yı merkez almak mümkündür ama yanında çeşitliliğe yer vermek şarttır. Tıpkı forumda farklı seslerin buluştuğu gibi, akademik bir çalışmada da farklı kaynakların yan yana durması, toplumsal adaletin gereğidir.
Birleştirici Bakış: Analitik ve Empatik Yaklaşımları Harmanlamak
Erkeklerin çözüm odaklı, analitik yaklaşımıyla kadınların empati ve toplumsal duyarlılık merkezli bakışı birleştiğinde ortaya müthiş bir denge çıkıyor. Hem atıfın teknik doğruluğu sağlanıyor hem de toplumsal açıdan kapsayıcı bir bakış açısı kazanılıyor.
Yani ideal senaryo şu:
– Önce TDK’ya uygun biçimde doğru formatta atıf yapılır.
– Ardından, o tanımın toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet açısından eleştirisi getirilir.
Böylece hem “bilimsel doğruluk” hem de “sosyal sorumluluk” bir arada olur.
Son Söz ve Foruma Davet
TDK’ya atıf yaparken mesele yalnızca “APA mı, MLA mı” değil. Mesele, o atıfla kimin sesini görünür kıldığımız, kimi dışarıda bıraktığımız ve hangi dünyayı yeniden ürettiğimiz.
Sevgili forumdaşlar, şimdi sözü size bırakıyorum:
– Siz TDK’ya atıf yaparken sadece teknik doğruluğu mu önemsersiniz, yoksa toplumsal boyutu da işin içine katar mısınız?
– Çeşitliliği kapsayan alternatif sözlüklerden yararlanmayı tercih eder misiniz?
– Sizce dilin bu resmi tanımlarını eleştirmek mi daha doğru, yoksa onları değiştirmeye çalışmak mı?
Buyurun tartışalım, paylaşalım, birbirimizi dinleyelim. Çünkü kelimeler yalnızca anlam taşımaz; aynı zamanda toplumsal hafızamızı, kimliğimizi ve adalet arayışımızı da taşır.
Sevgili forumdaşlar,
Bugün size sıradan gibi görünen ama aslında içinden çıktığımız toplumun aynası olan bir konuyu açmak istiyorum: TDK sözlüğe nasıl atıf yapılır? İlk bakışta teknik, akademik, hatta biraz sıkıcı bir mevzu gibi durabilir. Ama işin içine toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet kavramlarını kattığımızda, mesele bambaşka bir boyut kazanıyor. Çünkü hangi kaynağa nasıl atıf yaptığımız, aslında hangi bakış açısını meşru kabul ettiğimizle yakından ilgili.
Erkeklerin Analitik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı: “Formatı Söyle, Uygulayalım Gitsin”
Çoğu erkek forumdaş bu konuda hemen analitik bir yere konumlanıyor. “TDK’ya atıf yapacaksak, APA mı kullanıyoruz, MLA mı? Bana bir format verin, ben uygularım.”
Bu yaklaşımda mesele, teknik doğruluğu sağlamak ve bir “sistem kurmak.” Onlara göre asıl mesele, okuyucuya güvenilir bilgi sunmak ve kaynağı en doğru şekilde göstermek. Çok haklılar da. Ama burada işin toplumsal yanını çoğu kez görmezden geliyorlar.
Çünkü sadece “nasıl atıf yapılır” sorusu teknik bir mesele değil. Aynı zamanda “hangi sözlük, hangi kelimeyi nasıl tanımlıyor ve bu tanım kimin dünyasını merkez alıyor” sorusu da var. İşte tam bu noktada devreye kadın forumdaşların duyarlılığı giriyor.
Kadınların Empati ve Toplumsal Etki Odaklı Yaklaşımı: “Ama Bu Tanımlar Kimi Dışlıyor?”
Kadın forumdaşlar çoğunlukla meseleyi şu yönden görüyor:
“Evet, TDK’ya atıf yapalım ama TDK’nın tanımlarında kimi öne çıkarıp kimi görmezden geldiğini de konuşalım. ‘Kadın’ kelimesini nasıl tanımlıyor? ‘Aile’ kelimesinde hangi kalıpları meşru kılıyor? Çeşitliliği kapsıyor mu?”
Bu sorular, atıf meselesini yalnızca teknik olmaktan çıkarıp toplumsal bir tartışmaya çeviriyor. Mesela “kadın” tanımı yalnızca biyolojik bir perspektiften yapılmışsa, toplumsal roller ve çeşitlilik eksik kalıyor. “Aile” tanımı yalnızca heteronormatif bir yapı üzerinden kurulmuşsa, farklı yaşam biçimleri dışlanıyor.
Dolayısıyla kadın forumdaşların bakışı, bize şunu hatırlatıyor: TDK’ya atıf yaparken sadece kaynağı göstermek yetmez, aynı zamanda kaynağın dilini, sınırlarını ve toplumsal adalet açısından eksikliklerini de tartışmak gerekir.
Sosyal Adalet Boyutu: Kaynakları Eleştirel Okumak
Bir sözlüğe atıf yapmak, yalnızca “bakın bu kelimenin anlamı burada yazıyor” demek değildir. O atıfla birlikte biz, bir bakış açısını meşrulaştırıyoruz. Eğer o bakış açısı dışlayıcı, tek yönlü veya toplumsal çeşitliliğe duyarsızsa, biz de farkında olmadan o duyarsızlığı çoğaltmış oluyoruz.
Burada mesele şu: Atıf yaparken aynı zamanda eleştirel bir şerh koyabilir miyiz? Yani şunu diyebilir miyiz:
“TDK, bu kelimeyi böyle tanımlıyor, ama bu tanımın toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik açısından eksikleri var.”
İşte sosyal adalet tam da bu noktada devreye giriyor. Atıf yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda hangi dünya görüşünü yeniden ürettiğimizle ilgili bir seçimdir.
Forumda Tartışmayı Alevlendirecek Sorular
– Sizce TDK’ya atıf yaparken tanımların toplumsal boyutunu da dikkate almak gerekir mi?
– Bir akademik çalışmada, TDK’nın tanımının yanına alternatif tanımlar (feminist sözlükler, queer literatür, sosyolojik açıklamalar) eklemek sizce adil bir yaklaşım olur mu?
– Erkek forumdaşlar, siz teknik doğruluk açısından atıf formatını öne çıkarırken, bu toplumsal tartışmaya nasıl bakıyorsunuz?
– Kadın forumdaşlar, siz empati ve kapsayıcılık perspektifini merkeze alırken, teknik doğruluk kısmını göz ardı ettiğinizi düşünüyor musunuz?
Çeşitlilik ve Çok Sesliliğin Önemi
TDK, resmi bir kurum olarak standart bir dil ve tanım çerçevesi sunuyor. Ama dil dediğimiz şey, tek bir otoritenin kararına indirgenemez. Dil yaşayan, değişen, çeşitlenen bir organizmadır. Toplumda farklı gruplar, farklı deneyimler ve farklı yaşam biçimleri olduğu sürece tek bir tanım herkese yetmeyecektir.
Bu yüzden atıf yaparken TDK’yı merkez almak mümkündür ama yanında çeşitliliğe yer vermek şarttır. Tıpkı forumda farklı seslerin buluştuğu gibi, akademik bir çalışmada da farklı kaynakların yan yana durması, toplumsal adaletin gereğidir.
Birleştirici Bakış: Analitik ve Empatik Yaklaşımları Harmanlamak
Erkeklerin çözüm odaklı, analitik yaklaşımıyla kadınların empati ve toplumsal duyarlılık merkezli bakışı birleştiğinde ortaya müthiş bir denge çıkıyor. Hem atıfın teknik doğruluğu sağlanıyor hem de toplumsal açıdan kapsayıcı bir bakış açısı kazanılıyor.
Yani ideal senaryo şu:
– Önce TDK’ya uygun biçimde doğru formatta atıf yapılır.
– Ardından, o tanımın toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet açısından eleştirisi getirilir.
Böylece hem “bilimsel doğruluk” hem de “sosyal sorumluluk” bir arada olur.
Son Söz ve Foruma Davet
TDK’ya atıf yaparken mesele yalnızca “APA mı, MLA mı” değil. Mesele, o atıfla kimin sesini görünür kıldığımız, kimi dışarıda bıraktığımız ve hangi dünyayı yeniden ürettiğimiz.
Sevgili forumdaşlar, şimdi sözü size bırakıyorum:
– Siz TDK’ya atıf yaparken sadece teknik doğruluğu mu önemsersiniz, yoksa toplumsal boyutu da işin içine katar mısınız?
– Çeşitliliği kapsayan alternatif sözlüklerden yararlanmayı tercih eder misiniz?
– Sizce dilin bu resmi tanımlarını eleştirmek mi daha doğru, yoksa onları değiştirmeye çalışmak mı?
Buyurun tartışalım, paylaşalım, birbirimizi dinleyelim. Çünkü kelimeler yalnızca anlam taşımaz; aynı zamanda toplumsal hafızamızı, kimliğimizi ve adalet arayışımızı da taşır.