Öşür ne demek dinî ?

Sevval

New member
**Öşür: Allah’ın 'Pay'ı mı, Bizim 'Pey'imiz mi?**

Herkese merhaba! Bugün biraz farklı bir konuya dalacağız: *öşür*! Evet, doğru duydunuz, o kutsal kelimeyi söylemek kolay ama anlamak bazen biraz kafa karıştırıcı olabiliyor. Hani, herkesin "Öşür ver!" dediği ama kimsenin "Öşür nedir?" diye sormadığı bir konu. Bu yazımda, biraz gülümseme katmak ve bu konuyu hem eğlenceli hem de derinlemesine tartışmak istiyorum.

Şimdi, öşür kelimesinin dinî anlamı aslında oldukça basit, ama her şeyi olduğu gibi, hayatın içindeki küçük detaylar burada da büyük anlamlar taşıyor. Öşür, temelde zekâtın bir türü. Ancak, zekâtla karıştırmamak lazım çünkü öşür, genellikle toprağın ürünlerinden alınan bir paydır. Kısacası, "toprağın bereketinden Allah’a teşekkür etmek" diyebiliriz. Ama tabii işin içine toplumsal cinsiyet ve bireysel bakış açıları girince, bu basit tanım daha bir renkleniyor.

**Öşür ve Kadınlar: Bereketi Paylaşmak, Toprağı Yüceltmek**

Kadınlar, toplumlarda her zaman *hayat veren* figürler olarak kabul edilir. Bu anlamda, öşür de kadınların toprakla, doğayla olan derin ilişkilerinin bir yansıması gibi. Öşür, sadece bir vergi değil, aynı zamanda bir *bereket* ifadesidir. Kadınlar bu kavramı daha çok ilişki temelli, empatik bir şekilde değerlendirirler. Onlar için, toprak sadece bir tarım aracı değil, evin ve ailenin huzurunun kaynağıdır.

Kadınlar, doğanın dengesiyle ve ona verdikleri emekle, öşürün bir sorumluluk, bir teşekkür biçimi olduğunu algılarlar. Yani öşür, sadece "vermek" değil, aslında *dönüştürmek* demektir. Toprağa ektiğinizin, size bir karşılık olarak geri döneceğini kabul etmek, ve bu döngüyü bozmadan, ona teşekkür ederek bir parçası olmak... Ne kadar anlamlı değil mi?

İşte burada kadınların bakış açısı devreye giriyor: Bir kadının gözünde öşür, bir borç değil, tam tersine bir **bağ kurma** yoludur. O yüzden çoğu kadının, "Toprağa ne verirsen, sana geri gelir," anlayışı öşürün en güçlü tarafıdır. Ama tabii, bu bakış açısı kadınların ilişki kurma, paylaşma ve "biz" kültürünü oluşturma eğilimleriyle de bağlantılı.

**Öşür ve Erkekler: Strateji ve Çözüm Arayışının Bir Aracı Olarak**

Erkekler ise öşürü daha çok bir strateji ve çözüm arayışı olarak görür. Toprağın ürününden alınan bir pay olduğu için, bu durum onlara bir *hesap yapma* fırsatı sunar. Erkeklerin bakış açısı genellikle daha mantıklı, çözüme yönelik ve pragmatiktir. "Öşür verirken, gerçekten %10 mu, yoksa %12 mi?" diye düşünen, hesaplarını yaparken neredeyse bir şirket yöneticisi gibi düşünen erkekler için öşür, aslında sadece bir *gider kalemi* değil, aynı zamanda *stratejik bir ödeme* aracı olabilir.

Erkeklerin bu konuya yaklaşımı, daha çok "Ne kadar versem, bu bana ne kazandırır?" gibi sorulara odaklanır. Yani, öşür vermek, bir bakıma, dünyada *geri dönüşü* olan bir yatırım gibi algılanır. Hedef, sadece Allah’a teslimiyet değil, aynı zamanda toprakla yapılan bir anlaşma, üretkenlik ve daha fazlasıdır. Burada erkeklerin çözüm odaklı ve mantıklı düşünme tarzı ortaya çıkar: *Öşür vermek, dünyadaki bereketi artırır ve manevi kazanç sağlar.*

**Toplumsal Cinsiyet Farklılıkları: Kadınlar ve Erkeklerin Öşüre Yönelik Perspektifleri**

İlginçtir ki, öşür gibi dini bir yükümlülükte, toplumsal cinsiyet faktörü de kendini hissettirir. Kadınlar bu dini yükümlülüğü daha çok *toplumsal bir sorumluluk* olarak kabul ederken, erkekler ise bunu bir *finansal ve manevi* sorumluluk olarak görürler. Öşürün, bir toplumda sadece ekonomik değil, aynı zamanda moral ve manevi bir güç kaynağı olduğunu düşünürsek, her iki cinsiyetin de bu konuda farklı bakış açılarına sahip olması oldukça anlamlıdır.

Kadınlar için öşür, toplumsal bağları güçlendiren bir araçtır; çünkü kadının toplumsal rolü genellikle evin yönetimi ve aile bireylerinin ilişkileriyle şekillenir. Dolayısıyla, öşürün en önemli yansıması, evdeki bereketin, ailedeki huzurun artırılmasında ve manevi değerlerin güçlendirilmesindedir. Erkekler ise öşürü, toplumun ekonomik dengesi ve üretkenliğini belirleyen bir faktör olarak görürler.

**Öşür, Toplumsal Adaletin Kendi Yansımasıdır**

Öşür, aslında sadece kişisel bir yükümlülük değil, toplumsal adaletin yansımasıdır. Ne kadar verirsen, o kadar alırsın... Bu anlayış, bir bakıma toplumsal adaletin temeli gibidir. Erkekler stratejik bir bakış açısıyla, kadınlar ise empatik bir bakış açısıyla öşürü değerlendirseler de, ikisinin de temel amacı aynıdır: Dünyada ve ahirette daha bereketli, daha huzurlu bir yaşam sürmek.

Bununla birlikte, öşür verilirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu yükümlülüğün sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğudur. Öşür, sadece kişinin Allah’a karşı borcu değil, aynı zamanda komşusuna, toplumuna ve hatta insanlığa karşı bir paylaşımdır. Kadınlar ve erkekler bu yükümlülüğü farklı açılardan değerlendirseler de, sonuçta herkes bu paylaşımdan eşit şekilde yararlanmak için çaba gösterir.

**Sonuç: Paylaşmak ve Bereketi Çoğaltmak**

Sonuç olarak, öşür dinî bir yükümlülük olmanın çok ötesinde, insanın dünyadaki konumunu ve toplumsal ilişkilerini derinden etkileyen bir kavramdır. Kadınlar için bir bağ kurma, ilişki kurma ve bereketi çoğaltma aracı, erkekler içinse bir stratejik çözüm ve hesaplama alanıdır. Her iki bakış açısı da kendi içindeki değeri taşır. Öşür, her iki cinsiyetin de birbirine eklediği katma değerle, toplumsal yapıyı dengeleyen önemli bir faktördür.

Peki, sizce öşür sadece bir zorunluluk mu, yoksa gerçekten manevi bir kazanç mıdır? Ve sizce bu konuda kadın ve erkek bakış açıları, toplumdaki diğer dinamikleri nasıl etkiler? Yorumlarınızı duymak için sabırsızlanıyorum!