Milletlerarası Uzay İstasyonu tehlikede!

Gezegenimizin atmosferinden dışarıya çıkabilmek, uzay çöplüğü yüzünden her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bozulan uydulardan roket modüllerine kadar, yörüngemizde başı boş bir halde, maganda kurşunu üzere gezen on binlerce büyük ve milyonlarca küçük kesim bulunuyor. NASA tarafından yapılan bir açıklamaya göreyse Milletlerarası Uzay İstasyonu şu anda bu tehditle boğuşuyor.

Milletlerarası Uzay İstasyonu, kaçınma hareketi yaptı!

Eski bir Çin hava uydusundan kopan ve yörüngede başı boş hareket eden modülün Milletlerarası Uzay İstasyonu‘nun bir kaç yüz metre yakınından geçeceği iddia ediliyor. Bu üzere uzay çöpleri giderek daha rutin bir prosedür haline geldi. Bu sebeple çarpışmayı önlemek için “uzay enkazından kaçınma hareketi” ismi verilen bir hareket planlandı.

Ön hesaplamalar, uzay çöpünün 11 Kasım Perşembe günü akşam saat 8 sularında Memleketler arası Uzay İstasyonu‘nun 1.970 fit (600 metre) yakınına geleceğini gösteriyor. Bu aranın, riske atılamayacak kadar yakın olduğu söyleniyor. Münasebetiyle bugün akşam saat 3’te Memleketler arası Uzay İstasyonu, bulunduğu bölgeden kaydırılarak daha uzağa nakledildi.

Bir NASA sözcüsü, gönderdiği e-postada hususla alakalı şunları söyledi:

Bahsi geçen uydu modülünün artık Milletlerarası Uzay İstasyonuna çarpma mümkünlüğü ve riski çok düşük. Gerçekleştirilen bu hareket da büsbütün standart bir uzay istasyonu hareketiydi. Ayrıyeten, mürettebatın da rastgele bir özel harekette bulunması gerekmedi.

Milletlerarası Uzay İstasyonu son 22 yılda, üçü 2020’de olmak üzere, 29 kaçınma hareketi gerçekleştirdi. En sonuncusu 22 Eylül 2020‘de, bir Japon roketine ilişkin uzay çöpü yaklaşık 1.4 kilometre yakından geçeceği için yapılmıştı. Bu sayıların ilerleyen günlerde giderek artması bekleniyor. Münasebetiyle sistemler devamlı ISS‘in etrafını tarayarak tehlikelere karşı muhafaza sağlıyor.

Uzaya çıkmak giderek zorlaşacak!

Ortalama olarak saatte 28 bin kilometre suratında hareket eden bu uydular ve roketler, ömürleri bittiğinde, arıza yaptıklarında yahut bir kaza sonucu parçalandıklarında uzay çöplüğünün tehlikeli birer üyesi haline geliyor. Büyük boyutlu olan on binlerce enkazın tespiti nispeten daha kolay olduğu için, bir müddet öncesinden tedbir alınabiliyor.

Bu sebeple asıl tehlikenin boyutları bir insan dişini geçmeyen, kurşundan en az 60 kat süratli hareket eden, tespiti neredeyse imkansız ve sayısı yüz milyonları bulan bu mikro enkaz kesimleri olduğu söyleniyor. Hatta bu sebeple, 2030‘lu yıllarda uzaya gönderilen roketlerin tamamının risk altında olacağı ve patlayan her bir roketin uzay çöplüğünü daha da tehlikeli bir hale getirebileceği konuşuluyor.

Bilim insanları da bu bahis hakkında çalışmalarını sürdürüyor. Bu yüzden büsbütün çaresiz sayılmayız. Lakin geliştirilen file ve mıknatıs bazlı sistemler şimdi prototip kademesinde olduğu için şu anda rastgele bir paklık süreci yapılamıyor. Münasebetiyle ülkeler ve şirketler uzaya en ufak bir uydu göndermek istediğinde bile, karşılaşabilecekleri problemlere karşı tekraren kere çeşitli simülasyonlar üzerinde çalışma gerçekleştiriyorlar.

Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!